Taşımacılığın Otomasyonla Yapılmasının Sakıncaları
İşçiler, otomasyonu bir canavar gibi görmekte ve işçiliği tahrip edeceğini ileri sürmektedirler. Sanayi ise daha iyi iş sahaları, daha iyi mahsuller ve daha iyi bir satın alma gücü doğacağını iddia etmektedir. Otomatik makinelerin kullanış yerlerinin gittikçe genişlemesi ve büyük sanayi müesseselerinin otomasyona kaymaları sebebiyle Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde, işsizliğin çok büyük boyutlara varacağı ileri sürülmektedir.
Tarihte örneklerinde görüldüğü gibi, teknolojik gelişmenin insanın yararına olduğu ve bu ilerlemenin, ortadan kaldırdığından daha çok iş yarattığı da savunulabilir. Otomobilin gelişi, sayısız nalbant dükkanını ve at arabası imalatçısını ortadan kaldırmış, kırbaç ve saman gereksinimini azaltmış;bunun yanında çok daha fazla sayıda, otomobille ilgili iş yaratmış, benzin, lastik ve karayollarına olan ihtiyacı arttırmıştır.
Aynı şekilde, sürekli artan ihtiyaç nedeniyle, yeni otomasyon sistemlerinin geliştirilmesi, programlanması, bozulanların onarılması, robot üreten tesislerin inşası ve bütün endüstrilerin, daha verimli robot kullanımı için yeniden düzenlenmesi gibi amaçlarla yaratılacak işi düşünmek gerekir. Robotlu toplumda, robotsuza oranla daha çok iş yeri, daha çok iş alanı olacaktır.
Bununla birlikte çizdiğimiz bu iyimser tablo, uzun dönemli, geniş bir bakış açısını yansıtmakta ve toplumun, yeni bir modeli benimsediğinde ortaya çıkabilecek tek tek trajedileri hesaba katmamaktadır. Örneğin, bir iş kolu ortadan kalktığında, yenisi henüz doğmamış olabilir ya da çok uzun bir zaman sonra ortaya çıkabilir veya (en büyük ihtimalle) eskisinden çok farklı nitelikte olabilir. Cıvata sıkıştıran bir montaj fabrikası işçisinin, işini kaybetmesinin hemen ardından yeni bir iş bulabilmesi, örneğin robot tamircisi olması imkansızdır.
Zaten robotlarca saf dışı bırakılan işçilerin, yeni yaratılacak işlerde hemen çalışamayacağını şimdiden bilmeliyiz. Robotlara kaptırılanlar kesinlikle, mekanik tekdüze ve yaratıcılık gerektirmeyen işler olacaktır. Yeni tür işler oluştukça, uzmanlaşmış bilgi ve düşünme gücü gerekecek, aksi takdirde bunlar da robotlara kaptırılacaktır. İnsanlık tarihinde son bin yıldaki teknolojik değişimlerin sürekliliğini göz önüne alırsak “robot devrimi” ile oluşacak değişimlerin, iki yüz yıl önce başlamış olan endüstri devriminden çok daha hızlı ve yaygın olacağını kestirebiliriz.
Toplumu dengede tutmak için geçiş döneminin sarsıntılarını ve acılarını en aza indirecek ciddi çalışmalara ihtiyaç olacaktır. İş değiştirmelerini mümkün kılmak için, yeniden alıştırma ve yeniden eğitim programları geniş ölçekte uygulanacaktır. Hükümetlerin aktif desteğiyle bu programları, endüstri kolları yürütecek ve bu, doğal olarak toplum için pahalıya mal olacaktır. Gereken tüm çalışmalar başarılırsa sorunlu ve pahalı geçiş dönemi uzun sürmeyecektir.
İşsizlikten daha dramatik tehlikeler de vardır. İnsanlar, robotlar tarafından öldürülemezler mi? Robotlar savaşçı olarak geliştirilip programlanamazlar mı? Şu anda savaşlarda kullandığımız yıkıcı silahlar bilgisayarın da yardımı ile daha yıkıcı ve yok edici hale getirilemez mi? Şurası kesindir ki, insanoğlu her teknolojik ilerlemeden aynı zamanda yıkıcı güç olarak da yararlanmış ve günümüzde uygarlığı bir anda yıkabilecek silah gücüne ulaşmıştır. Bu nedenle, sadece robotları aforoz ederek kendimizi koruyamayız. Dünyanın birçok yerinde insanlar savaş korkusu içindedir ve yıldan yıla büyüyen bir genel korku, ancak savaşa son verilerek yenilebilir. Böylece savaşçı robotlar da ortadan kalkar.